Afrika’nın Gizemli Şehri: Cape Town (2)

Birinci yazıya buradan ulaşabilirsiniz. Cape Town hakkında bilgiler ile devam edelim.

* Buraya gelen ilk insanlar sebze-meyve yetiştiriyor. Cape Town’un kurucusu olarak bilinen Hollandalı Jan Van Riebeeck, verimliliği artırmak için çalışmalar yapıyor. Çalıştırdığı köleleri, siyasi olarak yasaklı Endenozyalı çoğunlukla da Sumatra ve Java’dan getirtiyor.

* Camps Bay, Cape Town’un en çok sevilen plajıdır. Rüzgârlara karşı ağzı açık, kum uçması çok güçlü oluyor burada.* Bantry Bay’de çoğu Yahudilere ait olan villalar var. Evlerin manzarası Atlantik okyanusuyla sarmaş dolaş. Burada aynı zamanda yamaç paraşütü yapılabiliyor.

* Clifton, Cape Town’un en pahalı yerlerinden biri.

* 2003’te alınan karar gereği sahillerde mangal yapmak serbest ama alkol yasak. Bu yasaklama sahillerde meydana gelen suç oranını artırdığı gerekçesiyle mahkeme tarafından getirilmiş.

* Benzin’in litresi 2 TL. Devlet belli oranda benzine zam yapacağı zaman her ayın ilk Salı gecesini seçiyormuş. Salı günü gece olmadan benzin istasyonlarında kuyruk oluyor bu yüzden. 🙂 İndirim ise ansızın, haber verilmeden oluyor.

* 19. asrın ikinci yarısında G.Afrika’ya gönderilen Ebubekir Efendi, bölgedeki Müslümanları Osmanlı’ya bağlamış ve kıtanın güneyinde İslamiyet’i yaymış. Güney Afrika’da Efendi adı adeta bir efsaneye dönüşmüş. Ebubekir Efendi’nin halen yüzlerce torunu bulunuyor. Detaylı bilgi için bakınız.

* Ortalama bir zenci’nin maaşı 2000 Rand, yaklaşık olarak 450 TL. Sigortası yok.

* Askerlik zorunlu değil, sözleşmeli olarak asker alımı yapılıyor.

* Cape Town’u merkezi diyebileceğimiz Long Street’te saat 5-6 gibi hayat bitiyor. Devlet çok uğraşmış ama güvenliği sağlamada başarılı olamamış.

* Cape Town’un %60’ı melez, %20’si beyaz, geri kalanlar zenci.

* Cape Town’u 3 kelime ile tanımlamak gerekirse; ticaret, turizm, şarapçılık diyebilirim.

Çitalar – (Cheetah Outreach)

Büyük bir alan üzerine kurulmuş bölgede tel örgülerin arkasında çitalar… İlk kez bu kadar yakından çita görüyordum. 🙂 ABD’den gelen öğrenciler gönüllü rehberlik yapıyor burada, durmaksızın bilgi veriyorlar.
Çita bahçelerini gezmeden önce çitalar hakkında bilgi veren 10 dakikalık bir video izledik. Sonra ahşap yapılı bir odaya geçtik. Burada değişik çita figürleri vardı. 5 metre yere hiç basmadan koşabildiğini gösteren bir çitanın ayak izi gösterildi. Muhteşem bir varlık bu çitalar. Rehberimiz eşliğinde çitaların etrafında tur atmaya başladık. Belli bir ücret karşılığında 2 kişi tutuyor, siz de seviyorsunuz çitayı. 🙂

Çok katı kurallar var. Baş ve ayaklarına dokunamıyorsunuz. Her şey kontrol altına alınmış. 🙂 Gönüllü olarak çalışan rehberlerden biri ile kısa bir sohbet ettim. ABD’de son sınıf biyoloji öğrencisi… 4 aydır burada gönüllü olarak çalışıyor. Bilgi paylaşırken gözleri parlıyor adeta. “Ulen, biz niye böyle işler yapmıyoruz” dedim bir an kendime. Sonra gönüllü olarak içinde bulunduğum STK’lar aklıma geldi, teselli buldum. 🙂

Kısa kısa bilgiler…

* Zamanında çitalar koyunları yedikleri için yörenin çiftçileri çitaları avlamaya başlamış. Sonra bakmış ki hükümet yetkilileri böyle olmuyor. Sivas kangalı getirmişler, çitalar koyunlara saldıramamış ve böylece koyunlar muhafaza edilmiş. Aldığım bilgiye göre, bir kangal 4 çitayı kovalıyormuş 🙂

* Çitalar üç saniyede 80 km hızla koşabiliyor, maksimum hızı ise 120 km. Bu hızla ancak bir dakika koşabilir. Aksi takdirde at gibi çatlar.* Çitalar saldırgan bir yapıya sahip değiller. Avlanmak için saldırır, kavga için saldırmaz. (Bizzat konuştum kendileriyle. Yanlış algıdan dolayı muzdaripler. :))

Çıkışta sol tarafta 4–5 baykuşun olduğu bir alan var. Enteresan hayvan bu baykuşlar. 🙂 

Long Street – Bo-Kaap (Müslüman Mahallesi)

Cape Town Müslümanlarının yaşadığı Bo-Kaap bölgesinde yaşayanlar genellikle Doğu Hint Adaları’ndan buraya getirilmiş kölelerin torunlarıdır. Evler rengârenk, yollar dar, arabalar lüks, insanlar temiz. Çocukları mahalle arasında top oynarken, yaşlıları camii önünde bekleşirken görünce aklıma canım ülkem geldi 🙂 2 saat boyunca baştan aşağıya gezdim buraları. Sırtını bir dağa yaslanmış durumda olan bölgenin yukarılarına doğru çıktım. Çok sevdim buraları 🙂Aşağıya merkeze doğru inildiğinde her köşede bulunan güvenlik görevlileri dikkat çekiyor. Güven veriyorlar insana 🙂

Foklar (Duiker Adası)

Hout Bay limanından gemi ile yapılan bir saatlik yolculuktan sonra fok balıklarının bulunduğu Duiker adasına gittim. Bu kadar çok ve canlı foklar ilk kez bir arada gördüm. 🙂
Bizi görünce şımarıklık yapan fokların çok güzel koktuğunu söyleyemeyeceğim ama katlanmaya değerdi. 🙂 Fok beslemek gibi bir deneyimim de oldu 🙂Simon’s Town (Orijinal Afrika Taşları)

Cape Town’dan hediye olarak alabileceğiniz çok fazla özgün eşya var. Ancak estetik bir hediye almak isterseniz tavsiyem, orijinal Afrika taşlarından yapılan ürünlere göz gezdirmenizdir. Bunun için de Simon’s Town’da bulunan Top Stones’a gitmelisiniz. İlginç ve değişik bir yer. Burada gördüğünüz her eşyayı satın almak isteyebilirsiniz! Estetik olarak tasarlanmış bir bahçe var. Taşların bulunduğu bu özel bahçeye girişte ücrete göre değişik boylarda poşet alıyorsunuz ardından poşete sığabilecek istediğiniz kadar taşı alabilirsiniz. Cape Town hakkında bir yazı daha olacak…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir